{ "title": "Protein Karbonhidrat", "image": "https://www.karbonhidrat.gen.tr/images/protein-karbonhidrat.jpg", "date": "19.01.2024 20:54:09", "author": "Emrah Bulut", "article": [ { "article": "Protein Karbonhidrat, Protein, saç telinden tutunda tırnaklara kadar, bütün hücrelerin önemli bir fonksiyonel ve yapısal bileşeni olmaktadır. Vücudun üretmiş olduğu enerjinin yaklaşık %5-%15'i, gıdalar aracılığıyla alınan protein maddelerindendir. Protein, canlıların hücre yapılarının temel taşı olarak bilinir. Bu nedenden dolayı protein adı verilir. Protein, Yunanca da ilk veya birinci anlamında kullanılan protos kelimesinden gelir. Her canlı kendine özgü bir protein bileşimine sahip olmaktadır. Özellikle de çocukluk döneminde yeterli olarak protein alımı sağlıklı bir gelişim için oldukça önemli bir husustur. Yetişkin kişilerdeyse, enerjinin yanı sıra hücrelerin onarımında protein mineraline ihtiyaç duyulur. Bütün hayvan ve bitki hücreleri bir miktar protein içerse de besinlerde bulunan protein miktarı çok farklı değerlere sahip olabilir. Bu nedendendir ki bir organizmadan diğer bir organ, kan ve doku yapısını direk olarak aktarmak oldukça zor gerçekleşir. Her hücrede beş bine yakın protein çeşidi vardır. Bunların çoğunluğu enzimlerden oluşur. İnsan organizmasında olan proteinlerin çeşitli görevleri bulunmaktadır. Katılmadıkları biyokimyasal olay yok denecek kadar azdır. Besin maddesindeki protein maddelerinin görevi, vücutta bulunan aminoasitleri uyararak vücuda has protein maddelerini oluşturur. Besin maddelerinde proteinin kalitesi, organizmanın ihtiyaç değişim göstermektedir. Proteinler kas yapımında ve doku tamirinde gerekli olan maddelerdir. Sadece karbonhidrat ve yağ miktarında bir yetersizlik söz konusu olduğu vakit vücut proteini bir enerji kaynağı olarak kullanır. Bu şekilde bir oluşum söz konusu olduğunda, kaslarda ve zayıf dokularda kayıplar meydana gelecektir.

Karbonhidrat, sağlıklı beslenmenin önemli olan maddelerindendir ve vücuda ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlar, beyin ve merkezi sinir sisteminin fonksiyonlarını yerine getirmesine yardımcı olmaktadır. Karbonhidrat, dünyada en önemli ve en yaygın olan organik maddelerdendir. Karbonhidrat, bitkisel mikro organizmadan, karbon maddesinden, sudan ve ışık enerjisinden oluşmuştur. Beslenme uzmanları karbonhidrat mineralini iyi ve kötü olarak iki ana gruba ayırmaktadır. İyi olan karbonhidrat minerali, diğer adıyla kompleks karbonhidratlar olarak adlandırılır ve 1'den fazla doğal şeker türü içermektedir. Bu mineralin sindirimi oldukça yavaştır. Kötü karbonhidrat minerali ise diğer bir adıyla basit karbonhidrat olarak adlandırılmaktadır. Bu karbonhidrat mineralinin içerisinde var olan şeker kana çabuk karışarak kan şekeri seviyesini aniden yükseltir. Kompleks karbonhidrat maddeler içeren meyve, sebze, bakliyat grubu ve tam tahıllı gıdalar sağlıklı bir sindirim sistemi için gerekli olan karbonhidrat içerikli gıdalardan olmaktadır. Besin lifi içeren karbonhidrat gıdaları aynı zamanda yemeklerden sonra kan şekeri seviyesinin korunmasında, kalp rahatsızlıkları ve damar hastalıkları riskinin düşürülmesinde, sindirim sistemi hastalıklarından korunmak için oldukça önemli olmaktadır. Karbonhidratların yapısında oksijen bulunması nedeniyle, oksidasyon halinde olan yağlar ve proteinlere göre çok daha az oksijene ihtiyaç duymaktadır. Bundan dolayı karbonhidrat maddeleri, ekonomik enerji maddesi olarak belirir. Karbonhidratlar, yağ ve proteinlere göre %4-5 oranında daha fazla enerji kaynağı olarak kullanmaktadır. Karbonhidratlardan zengin bir beslenme programı izleyen kişiler, normal yağ ve proteinden zengin diyet alanlara göre daha uzun süre yorulmadan çalışırlar. Karbonhidrat yapısına göre monosakkarit madde, disakkarit madde, oligosakkarit madde ve polisakkarit madde şeklinde sınıflandırılmaktadır. Karbonhidrat kaynakları genel itibariyle basit olarak ve kompleks şekilde ayrılmaktadır. Basit şekerler çabuk emilir ve kan şekerinde ani yükselme ve düşüşe sebep olurlar. Çay şekeri, süt şekeri, meyve şekeri, bal ve reçelde bu gruba dahil olmaktadır. Bileşik olan karbonhidratların sindirimi daha uzun sürmektedir. Kan şekeri üzerindeki etkileri daha yavaş ve uzun süreli olarak gerçekleşir.
" } ] }