{ "title": "Karbonhidrat Metabolizması", "image": "https://www.karbonhidrat.gen.tr/images/karbonhidrat-metabplizmasi.jpg", "date": "21.01.2024 07:45:22", "author": "ayşe ekercan", "article": [ { "article": "

Karbonhidrat metabolizması, birçok farklı yol içerir ve bu yollar arasında güçlü bir ilişki vardır. Karbonhidrat metabolizmasında organizmanın hedefi enerji sağlamak, indirgeyici güç NADPH üretmek ve bazı önemli ara maddeler oluşturmaktır. Organizmaların yaşamlarını sürdürebilmesi birbiriyle bağlantılı ve sıkı bir şekilde kontrol edilen metabolik yollar sayesinde gerçekleşir. Besinler ağızda çiğneme ile mekanik olarak parçalanır. Önce ağızda sindirimi başlayan disakkaritler ise ince bağırsaklardan salgılanan disakkaridaz enzimi ve pankreastan gelen amilas enzimlerinin etkisiyle monosakkaritlere dönüştürür. Disakkaridas enzimleri olan laktaz laktozu, sükraz sakkarozu maltazda maltozu monosakkaritlere parçalar. Tükürükte bulunan amiloz (Pit-yalın) enziminin etkisi ile karbonhidratta sindirimi başlar. Polisakkaritler disakkaritlere dönüşür. Midede emilim olmaz, midenin peristaltik hareketleriyle parçalanmış olan besinler ince bağırsaklara gönderilir. Karbonhidratlar, ince bağırsaklardan sadece monosakkarit yapısında kan dolaşımına katılıp karaciğere gelir. Kana geçen glikozun bir kısmını kan dolaşımı ile dokulara iletir. Glikoz dokularda, oksijen ve enzimleri etkisiyle oksidasyona (Yanma) uğrar. Sonucunda ortaya enerji, su ve karbondioksit çıkar.

Metabolizma denilince ilk akla gelen bağırsakların ve sindirim sisteminin düzenli bir şekilde çalışmasıdır. Lifli yiyecekler metopolizmayı daha hızlı çalıştırır. Metabolizma çalışmadığı zaman insan vücududunda yağlanma olur. Buda insanlara kilo aldırı. Sebze, meyve ve karbonhidratlı yiyecekler tüketmeliyiz. Karbonhidrat metabolizmasını etkileyen bazı hormonlar vardır. Bunlardan en önemlisi pankreastan salgılanan insülin hormonudur. Yine pankreastan salgılanan glikogon hormonu, insülinin tersi etkiler gösterir. Karaciğerdeki glikojenden glikoz yapımını arttırarak kan şeker seviyesini yükseltir. Böbrek üstü bezlerinden salgılanan adrenalin de öfke, heyecan, stres ve bu gibi durumlarda kas ve karaciğer glikojenin glikoza çevrilmesini sağlayarak kan şeker seviyesini yükseltir.

Glikoz ve sitrik asit siklusunun temel amacı enerji sağlamaktır. Organizma için gerekli enerji yağ asitleri ve amino asitkerinden sağlanmasına karşılık, beyin gibi dokular enerji kaynağı olarak özellikle glikoz kullanır. Bu nedenle, kan glikoz düzeylerinin açıkta da belirli bir düzeyde tutulması gerekir.

Karbonhidratlı yiyecekler metabolizmayı daha hızlı çalıştırır. Bu yüzden karbonhidratlı yiyecekleri tüketmekte fayda var. Hamurlu yiyeceklerden ve fazla tatlı yiyeceklerden fazla tüketmiyelim. Fazla tatlı tatlı tüketimi çeşitli hastalıklara yol açar.

Besinde karbonhidratlar

Karbonhidratlı besinler arasında başta nişasta olmak üzere glikojen, sükroz ve özellikle çocukluk döneminde laktoz yer alır. Mantarlarda bulunan trahaloz da bir diğer karbonhidrat kaynağıdır. Mantar çok lezzetli bir gdadır. Bitkilerde bulunan ve besindeki lifleri oluşturan seliloz, hemiselüloz gibi bazı karbonhidratlar ise insanlarda sindirilemediklerinden besin değeri yok olur ve kaybolur.

Karbonhidratların sindirimi

İnsanlar için temel karbonhidratlı besinler bitkisel kaynaklı nişastadan oluşur. Nişasta amiloz ve pektin karışımından olur. Nişastalarda oranlar değişmekle birlikte, nişasta molekülünün %20'si amiloz, %80'i ise amilopektindir.
" } ] }